14 Nisan 2007 Cumartesi

türkülerimiz

ÜMMÜM TÜRKÜSÜ VE ÖYKÜSÜ
Bekilli yöresinde dağ ardı köyleri denilen beş köyden birinde bir genç varmış.Bu genç Çal Kuyucak Köyünden bir kıza aşık olmuş.Bu kızı ne kadar istediyse de vermemişler.Kuyucak köyünden bir gece nişanlamışlar.Bunu duyan genç Menderes nehrinin daralan yerinden atlayarak düğünü yapılmakta olan Ümmü adındaki kızın köyüne gide, Ümmü’yü kaçırır.Menderes nehri üzerine gelince kendisi atlayarak öbür tarafa geçer.Ümmü atlarken şalvarı ayağına takılır.Ümmü Menderes’e düşer, bir müddet sonra ölüsü bulunur.Bu gencin yaptığı tahmin edilerek o zamanki İl Merkezimiz olan Afyon İlindeki Kadı huzuruna çıkarılır. Kadı idamla yargılar. Hapishanede günde birer mısra olmak üzere Ümmüm türküsünü besteler.Bunu hergün söylemeye başlar.Ceza evinin yanında evi bulunan Savcının Hanımı önceleri aldırış etmese de türkünün içindeki bazı manaları değerlendirerek beyi olan Savcıya konuyu aktarır.Savcı, genci yanına çağırarak Kadının huzurunda türküyü söylettirir. Kadı çocuğun cinayet işlemediğini, Ümmü’nün evlenmek için kaçırırken öldüğüne kanaat getirir ve genci serbest bırakır.


ÜMMÜM TÜRKÜSÜ

Çaya da düştü tutamadım kolunu
Uzak da gitti bilemedim yolunu
Güzel de mevlam kısmet etmiş ölümü
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi

***************************************

El ettim alamadım fesini
Uzakta geldi duyamadım sesini
Yoluna koydum bir çift balya tosunu
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi

****************************************

Su yüzünde yüzüp gider pürgüsü
On sekizdir sırma saçın örgüsü
Bu güzellik sana hakkın vergisi
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi


****************************************

Elma da verdi elmasını yemedim
Ben Ümmü’ye bir şeycikler demedim
Nerelere gitti ben Ümmü’yü görmedim
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi


*****************************************


Davulcusu kaya gibi dolaşır
Düğüncüsü koyun gibi meleşir
Kara haber köye çabuk ulaşır
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi


******************************************

Kadı geldi mahkemeler kuruldu
Gadın Ümmüm zabıtların tutuldu
İfadeler Mustandıktan soruldu
Akmayası çaylar nerelere koydun Ümmü mü
Suna boylu yarimi

******************************************


ÇAKIR MERYEM TÜRKÜSÜ VE ÖYKÜSÜ
1932 yılında Yukarıseyit köyünde güzel bir kadın olan Meryem, Çakır Meryem namıyla tanınırmış.O dönemin tanınmış eşkıyaları Peynircili Mustafa ve arkadaşı Ası Çallı Ferik Osman adındaki eşkıyalardı. Bunların dedikleri dedik, vurdukları vurduk olduğundan gündüzleri dağda, geceleri bu kadının evinde geçirirlermiş.Bir ara evi Jandarmaların basması ile kaçmaya çalışırlarken iki eşkıya da vurulur. Ferik Osman kendi köyüne gönderilir. Peynircili Mustafa ise köyün dışına bırakılır.Bunun üzerine Çakır Meryem ve eşkiyalar adına bu türkü yakılır.



Kahbe felek değirmenin döndü mü
Bağın bahçen sular ile doldu mu
Ben yaparım sen yıkarsın bendini
Döne döne nöbet bana geldi mi

********************************

Peynirciden gelir bizim yağımız
Söyle Çakır Meryem nedir derdimiz
Bir orduya yeter bizim dördümüz
Aldırıyon Çakır Meryem Osmanı

********************************

Kalın olur Çökelezin çamları
Sıra sıra Peynirci’nin damları
Çırpına çırpına çıkmaz canları
Kalk gidelim be Mustafam dağlara

********************************

Attım attım Çökeleze dayandı
Peynircili al kanlara boyandı
Çakır Meryem uykudan da uyandı
Aldırıyon Çakır Meryem Osmanı

*********************************

Martinim de kundağından kırıldı
Ferik Osman bayram günü vuruldu
Çıkma diye Meryem Hanım sarıldı
Aldırıyon Çakır Meryem Osmanı

*********************************


KABALARIN BİBERİ(Kız Oyunu)

Kaba olur Kabaların biberi
Yel estikçe dalgalı erbim gabarı
Düşman ile yollamışsın habarı
Düşman ile gelecek haber gelmesin
El sözünle saracak oğlan sarmasın

*********************************
Harımın üstünde harım varıka
Neylecen malları ölüm varıka
Dünya da ala gözlüm yarim varıka
Yar kucakta mal bucakta değil mi
Dünyanın malı dünyada kalacak değil mi

Hiç yorum yok: